www.kıssatadında.com - www.hasankutlutas.com
EDİTÖRDEN 24.05.2019 ‘SEKİZİNCİ YAYIN DOSYASI’ SUNUMU
Kıymetli Okuyucularım,
05.04.2019’da başlayan ve birbirini tamamlayan iki site olarak devam ettirilmeye çalışılan ‘kültürel eserler’in sekizinci dosyasını da bugün sunmuş bulunuyorum. Yeni dosyada, her bir menüden ikişer adet olmak üzere toplam 16 yeni yayın bulacaksınız.
Bu dosyada da, büyük mütefekkir Hz. Mevlana’dan ‘Akıl’ konulu bir makale, içinde bulunduğumuz ayla bağlantılı 2 fıkra, Lüleburgazlı bir hayırseverin, ‘hayırı nasıl satınaldığını’ okuyabileceksiniz.
Bu haftaki dosyada, ana ve ağırlıklı konu Irak oldu. Geçen iki haftada, 1985 yılındaki İran seyahatimi, o vesileyle de İran’ı tanımaya yardımcı olacak yazılara yer vermiştim. Bu hafta, aynı yıl gerçekleşen ‘Irak Serüvenim’i ve ona bağlı olarak da Irak’la ilgili toplam 8 menüyü istifadenize sunuyorum. Bileceğiniz üzere, Irak’la tarihi ve kültürel yönden iç içe bir mazimiz, siyasi yönden de hem geçmişi hem günümüzü kapsayan bir yakınlığımız vardır. Yazılanlar, bu bilgilerinizi pekiştirecektir. Divan Edebiyatımızın dev şairi Fuzuli’nin, Irak’ta yaşamış bir Türkmen olduğunu, ameldeki (fıkıhtaki) mezhep imamımız İmam-Azam’ın türbesinin, Bağdat’ta, Kanuni Sultan Süleyman’ın yaptırdığı külliyede olduğunu, ‘Mezhepler’le ilgili makalede, Hanefilerin İmam-ı Azam’dan başka Maturidi’lerinin, Şafiilerin de İmam Şafi’den başka Eş’ari’lerinin ‘itikadi mezhep imamı’ olarak bulunduklarını da okumuş olacaksınız. Bağdat’ın ne zaman fethedilip, ne zaman elden çıktığını... Bağdat’ın 2. Fatihi 4. Murat Han’ın ordusuna 17 yaşında gönüllü katılıp şehit düşen ‘Genç Osman’ın hikayesi de... bu haftaki dosyanın konuları arasında.
Bu ‘Genç Osman Hikayesi’ni, bu şekliyle öğrenip paylaşmak benim de hoşuma gitti. Bu kısa zamanda; çok kişinin Yunus Emre’ye yakıştırdığı ‘Gülü İncitme Gönül...’ilahisinin söz yazarının yaşayan bir değerli şairimiz, özellikle Kadiri dergahlarında okunan ‘Dünya Kadar Malın Olsa Ne Fayda...’ ilahisinin söz yazarının da Pir Sultan Abdal olduğunu öğrenmek nasıl bir kazanımsa, türkülerden, destanlardan, mehter marşlarından tanıdığımız ‘Genç Osman’ın da Aksaray İlimizin Dorikini (yeni adı; Genç Osman) Köyü’nden olduğunu öğrenmemiz de öyle oldu... Doğduğu ev ve Bağdat’taki türbesi de ortada. Yani, karşımızda; mitolojik, efsanevi bir ‘17’lik Bağdat Fatihi’ değil, adı sanı, köyü soyu belli bir ‘kahraman’ var. Menkıbe değil tarih var. Tam aradığım bir bilgi. Gerçi, menkıbeciliğe alışkın insanımız; -cesurca orduya katıldığını, yiğitçe çarpıştığını, şehitliğini... yetersiz görüp- kahramanımızı ayrıca ‘şehit düştükten sonra, kelle koltukta üç gün savaştırdıysa’ da, hikayenin diğer taraflarının gerçek oluşu ağır basıyor. Böylesi kahraman bir evlat çıkaran Aksaray’ımızı kutluyor, milli kahramanımızı kamuoyuna tanıtma faaliyetleri gösteren Aksaray İli Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nü de tebrik ediyorum.
Geçen hafta, Muğla Seydikemer İlçe Belediyesi’nin, unutulan, tarihi milli eğlence çeşitlerimizden ‘Hacivat ve Karagöz Oyunu’na destek verdiğine değinmiş, bir oyun örneğini yayınlamıştım. Bu hafta Aksaray İli Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün takdire şayan faaliyeti gündeme girdi. Ancak yerel yönetimlerin ortak kültürümüze olan katkılarından birisi daha dikkatimi çektiğinden, bu hafta onu da sizlerle paylaştım; Ordu B.Ş.Belediye Başkanlığı’nca hazırlatılan, Ordulu sanatçıların seslendirdiği Ordu Türküleri eşliğinde, ilin turistik kültürel ve tabiat güzelliklerini tanıtan iki video klibinden ‘Ordu İçin Çal-2’olanını -tanıtıma katkı ve yaklaşan bayramın ‘hediyesi’ niyetiyle- siteme koydum. Böylece, birinci klipte seslendirilen ve Anadolu’nun hemen her beldesinde, kına gecelerinin vazgeçilmezi; “Çambaşı’na çıktım da anam çıram yanmadı...” türküsünün Ordu yöresine ait olduğu, bir kere daha hatırlanmış oluyor.. Bu ikinci klipte ise, Hekimoğlu Türküsü’nün açılışını yapan sevgili Tuğrul Şan’ın, köylüm ve kapı komşum olduğunu da sizlerle paylaşmış olayım.
Söz yerel yönetimlerin ortak kültürümüze hizmetinden açılmışken, aldığım bir duyumumu daha sizlerle paylaşayım; Geçen hafta, bir çocukluk hatırası olarak ‘ORDU’NUN RAMAZAN DÖMBELEKÇİLERİ’ ve ekinde de -Karadeniz Bölgesi harici hiçbir beldede rastlanamayacak güzellikteki- orijinal ‘Ordu Yöresi Ramazan Manileri’ni yayınlamıştım. Dikkatli ve hassas bir hemşehrimin, konuyu hemen bir belediye yetkilisi ile görüştüğünü ve bu güzel geleneği canlandırmak için, şimdiden fikir geliştirildiğini... öğrendim. Mutlu oldum. Neden olmasın; Köylerimizde gençler çocuklar pek kalmadıysa da yaşlıların gönlü ve duası alınır. İlçe belediyelerinin imkanları geniş, dömbelek ekibi oluşturmak öyle masraflı bir şey değil; “Üç günde yarılmayacak sağlam derili bir dömbelek, usta elinden çıkma bir tokmak bir çubuk, bir fener veya lüks, bir küçük yumurta sepeti.” Ekipman bu. Ekip de kolay; profesyonel davulcu veya ses sanatçısı olmaya gerek yok, önemli olan, hep birlikte koro halinde o manileri söyleyip, dömbeleği tokmaklamak. Hane halkının isimleri zikredilirse ne ala, tam bir gönül alma olur... İftardan sonra, 2-3 saatini ayıracak gönüllü personel veya vatandaş fazlasıyla bulunur. Artık ‘mahalle’ statüsündeki köylere ulaşım kolay, vasıta imkanı da çok. Bir ramazan boyunca, bir kapıya haftada veya on günde bir, hatta onbeşte hatta hatta ayda bir bile varılsa -hiç yoktan- iyi olur. Muhtarlarla iletişime geçip gün belirlemesi yapılabilir ve rehberlik desteği alınabilir. Bazı köylerde heveskar gençler olabilirse -ki olabilir- onlara da ekipmanla destek sağlanabilir... Böylece geleneksel, güzel, kültürel bir etkinlik belde çapında canlandırılmış olur, teşekkür, takdir ve dua alınır. Zaten bu gelenek, evlerin dağınık olduğu Karadeniz Bölgesi köylerinde yaşatılabilir, evlerin toplu olduğu veya apartman türü yerleşkelerde, hangi haneye hitaben mani söylenebilecek.
Kıymetli okuyucularım, önümüz bayram, devamı yaz ve tatil ayları... Dosya yayınlarını haftada değil, iki haftada bire çıkarmanın doğru olacağını düşünüyorum. Haftalık dosya hazırlamanın zorluk ve stresi bir yana, yapılması gereken bazı hazırlıklara ve yazma işlerine yeterli zamanı ayırmak, -başta iletişim olmak üzere- teknik eksiklikleri gidermek... için de zamanı yaymak faydalı olacak.
Sizleri yeni dosya muhtevası ile başbaşa bırakırken, şimdiden Ramazan Bayramınızı tebrik eder, -büyüklerinizle, küçüklerinizle, kardeşlerinişzle, sevdiklerinizle birlikte- hayırlarla dolu günlerinizi ve geleceklerinizi dilerim.
Saygılarımla.
Hasan KUTLUTAŞ