GÜCÜN YETİYORSA 04.10.2019 09:46:51

Anasayfa/ Hikayeler

GÜCÜN YETİYORSA                             

Erzurum’un bir köyünde geçtiği nakledilmişti. Düşündürücü ve ders verici bu yaşanmış hadiseyi siz okuyucularımla paylaşmak istiyorum.

İki köylü, -büyük ihtimal akrabalıkları da olan- iki komşu, bir sınır meselesi yüzünden önce münakaşa sonra kavga ederler. Kavgadan sonra da birbirleriyle konuşmaz olurlar.

Aradan yıllar geçtiği halde, o ağırlık veren küskünlük devam edip gider. Bazen köy büyükleri, bazen aile yakınları harekete geçip aralarını bulmaya, barıştırıp helalleştirmeye niyet etseler de başarılı olamazlar. Biri razı olsa bile diğeri inat etmeye devam eder.

Zaman geçip giderken, yaşlılık çağı da gelip çatar. Günün birinde, daha mülayim tabiatlı olan komşu, neden olduğunu bilemediği bir şekilde halsizleşir ve yatağa düşer. Bir türlü toparlanıp kalkamaz. Nihayet anlar ki; “ölüm döşeğine” yatmıştır.

Kafasındaki muhasebeler çoğalır; alacaklar, verecekler, kırdığı kalpler, pişmanlıklar… tövbeler… ve aile fertlerine, etrafa karşı daha bir yumuşamalar… Tabii ki, küs olduğu komşusu da hep aklındadır. Onunla, ne yapıp edip barışmaya azmeder. Hatırlı kişileri araya koyar; “’pişmanlığını, üzüntülerini, selamlarının…’ beraberinde “ben yataktan kalkamıyorum, gelsin barışalım” haberini gönderir.

Küs komşu, aracıları yüageri eder, barışmayı kabul etmez.

Hasta komşu, ısrar eder; suçu üzerine aldığını, özür dilediğini… beyanla tekrar selam gönderir, tekrar barışma ricasını iletir. Fakat yine olumsuz cevap alır.

Hasta komşu bu kez, ’kendisine bile itiraftan korktuğu açıklamak üzere, aracıları üçüncü sefer gönderir; “Ben artık kesin gidici gibiyim. Çok fazla günüm de kalmadı…Lütfen gel, barışıp helalleşelim. Öbür tarafa küs olmanın günahıyla gitmek istemiyorum….” Diye son söyleyeceklerini de söyleyerek, karşı tarafı merhamete ve bir kere daha barışmaya davet eder.

İnat komşu, bu bilgi ve bu istek karşısında da yumuşamaz, barışıp helalleşmeye gelmez.

Bu arada zaman daha da ilerler, , hasta ‘günlerinin tükendiğini’ iyice hisseder. Dilinin dönebildiği son demlerinde, başucundakilere -komşuyu kastederek- der ki:

“-Aha ben gidiyorum. Gücü yetiyorsa, erkekse oraya da gelmesin!”

***

“Müslümanın din kardeşine üç günden ziyade dargın durması helal olmaz. Önce konuşan, Cennet’e girer.”

(Hz. Muhammed)

“Din kardeşine bir yıl dargın duran kimse, onun kanını akıtmış gibidir.”                                                     (Hz. Muhammed)

“Bir Müslüman, kardeşine üç günden fazla küskün durması helal olmaz, ancak kötülüğünden emin olamayacağı bir kimse ise, o zaman helal olur.”                    (Hz. Muhammed)

 

Editöre Yazın