KILIKSIZLIĞIN CEZASI 17.12.2019 14:25:10

Anasayfa/ Hikayeler

Ahmet Refik Altınay’ın (1881-1937) Tarih-i Umumi

İsimli Eserinde Geçen Bir Hikaye;

 

KILIKSIZLIĞIN CEZASI

Eski Yunan’da ordunun başkomutanlığında bulunmuş Flopimin isimli birisi varmış. Vatanperver ve başarılı bir askermiş. Flopimin ayrıca tevazuunu kaybetmemek, rahata ve kolaycılığa alışmamak için eski yaşantısını olabildiğince devam ettirmeye çalışan bir kişi imiş. Mesela; ava gitmek, çift sürmek, ot yatakta yatmak, amelelerle birlikte çalışmak, pek sade giyinmek… gibi.

İşte bu Flopimin, davet üzerine vatandaşlardan birinin evine misafir gitmiş. Konuşulan saatte eve varmış, ancak evin erkeği henüz mesaisinden evine dönmemiş, evde yalnız karısı bulunuyormuş. Kocasına ve gelecek misafire yemek hazırlamakla meşgul olan kadın Başkomutan’ı tanımıyormuş. Kıyafetine bakarak, onun -hazırlıklara yardım etmek üzere kocasının gönderdiği- alelade bir uşak olduğunu zannederek, yemeğin pişirilmesi için, kendisinden biraz odun kırmasını istemiş. Bu istek karşısında Başkomutan hiç istifini bozmadan ve üzerindeki fazlalıkları çıkartarak odun kırmaya başlamış. Tam bu sırada evine dönen ev sahibi, Başkomutan’ın odun yardığını hayretle görünce; “Ne yapıyorsun general!” diye bağırmış. General de gülümseyerek; “İşte görüyorsun ya, kıyafetsizliğimin cezasını çekiyorum” demiş.

Editöre Yazın