N. MEHMET SOLMAZ'IN SEÇTİĞİ ÖZLÜ SÖZLER ve ATASÖZLERİ 14.08.2024 12:18:09

Anasayfa/ Özlü Sözler

 

NUH MEHMET SOLMAZ’IN SEÇTİĞİ

 

   B Ü Y Ü K L E R İ N    D E R S     A L I N A C A K   S Ö Z L E R İ            

Dostluk, iki elin hikâyesi gibidir. İkisi de aynı anda birbirlerini yurlar, yıkarlar.(Mehmet Zahid Kotku )

Dostluğun en alt seviyesi, fazla olan malından vermektir; ortası, ha dostumun ha benim demektir; âlâsı, kendi açlığı pahasına  dostu  doyurmaktır. Mehmet Zahid Kotku)

 Fırsat ganimettir. Sağlık ve boş zaman ise iki ganimettir. Vakitlerini devamlı olarak Allah’ın zikrine harcamak gerekir. Hangi amel olursa olsun, dinin emri istikametinde ise o zikre dâhildir, isterse alış veriş olsun.(İmam Rabbânî )

 Ölüm gelmeden önce amel işlemeye bak. Kabrinde yaslanacağın bir şey hazırlamalısın. Öncelikle itikadını düzeltmelisin. Sonra dinî yönden zaruri bilgileri öğrenmelisin. Fıkıh kitaplarının açıkladığı şeyleri bilmeli ve amel etmelisin.(İmam Rabbânî )

  Dünyada en huzursuz kimse, gönlünde haset ve kin tutandır.

“Allah’ım! Kötü ahlaktan, nefsani arzulardan, kötü işlerden ve ayıp şeylerden beni uzaklaştır

 Kibir ve gurur ile tahsil olunan ilimde felâh yoktur.

 Sadık dost, arkadaşının hüzün ve sevinçte ortağı olandır.(İmam-ı Şâfiî)

 Beşeriyet ne kadar uğraşırsa uğraşsın, sevip sevilmedikçe, ıstırap ve felaketten kurtulamaz. (Abdülhakim Arvasi )

 Fenalar, en güzel yerleri kirletir ve  çirkinleştirir.

 İyiler,en kötü yerleri bile temzler,güzelleştirir,Bunun için insanların iyiliği ve güzelliği esastır   (Muhammed Hamdi Yazır,(Hak Dini Kur’an dini,4/33))

 İnsanlığın bekası medeniyet ile, medeniyetin ayakta durabilmesi de adalet iledir.( M. Hamdi Yazır)

 Seni eksikliğinle , kusurunla günahınla , sevabınla hakikaten sevenin, yanlış yaptın diye seni terk etmeyenin sadece ‘Allah’ olduğunu bilseydin , başkalarına kulluk etmekten vazgeçerdin.(A. Geylani)

 Allah’ım! Senden düzgün bir yaşantı, temiz bir ölüm ve rezil rüsva olmadan sana dönebilmeyi istiyorum.”İbn Ebi Şeybe, Duâ,1, No:29134)

Üç zümreye, üç şey çirkin düşer: Padişahlara sertlik, âlimlere mal sevdası, zenginlere cimrilik.    

İlim, sana zarûrî oldukça kazanmaya çalış, sana gerekli olmayan bilgileri elde etmeye uğraşma, zaruri bilgiyi kazandıktan sonra da, onunla amel etmekten başka bir şey isteme.

Bir kimse bütün ilimleri kendinde toplarsa, Allah’ın rızasına uygun hareket etmedikçe kurtulamaz.(Molla Cami )

Terbiye ana kucağından başlar; her söylenilen kelime, çocuğun şahsiyetine konan bir tuğladır.(Namık Kemal )

*Eğer hükümdar halkından birinin bahçesinden haksız yere bir tek elma yese, adamları ağacı kökünden söker.

Aklı başında olan insan, dünya malını toplayan fakat hem yiyen hem de kendisi için dağıtan kimsedir. Başkalarına bırakmak için değil kendin için kazanmalısın. Dünyada kalacak maldan ne olacak, kendinle birlikte gidecek olana bak. Senden geriye kalan senin değildir.

Yaramaz kişiler iyilik ummasın. Ilgın ağacının meyvesi asla üzüm olmaz. Güzün tarlasına arpa eken, hasat zamanı buğday biçeceğini ummasın. Ne kadar da emek çeksen zakkum ağacından meyve alamazsın. Harzehre dalından da hurma toplayamazsın. Kardeşim ne ekersen onu biçersin.

Ne kadar okursan oku, bilgine yaraşır şekilde davranmazsan cahilsin.

En üstün ahlaki hareket; sana gelmeyen akrabaları ziyaret etmen, seni mahrum edenlere ikramda bulunman ve sana kötülük yapanları affetmendir.(Sa’dî- Şîrâzi )

Allah buyurur:

Onlar, ne ticaret ne de alış-verişin kendilerini Allah’ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekat vermekten alıkoyamadığı insanlardır. Onlar, kalblerin ve gözlerin allak bullak olduğu bir günden korkarlar.(Nur,24/37

  Mahmt Toptaş hocamız da  ayetin açıklamasında şunları yazar:

   Mecnun Leylasına aşık olunca, bütün güzellikleri onda görünce; bağlar, bahçeler, sazlar, kızlar, saraylar, köşkler hiçbiri onun gönlünü eğleyemez olur.

   Allah’ın da kadın ve erkeklerden öyle er kişileri vardır ki almak, satmak, ticaret yapmak onları Allah’ın zikrinden, Kur’andan, namazdan, zekat vermekten alıkoyamaz.

  Onlar Allah’ın rızasını kazanıp cennetine girmeyi hedef kabul etmişler. Kırk bin metre koşucusunun koşarken hep ödülü düşündüğü, ayağına değen taşlara takılıp kalmadığı gibi, O er kişiler de Allah’ın rızasına doğru yürürken gözlerine takılan haram yüzlere ve gözlere, eline bulaşan haram olan, baş dödüren, köşe döndüren paralara takılıp kalmazlar. ( Şifa tefsiri,5/384)

İSRAF Bataklığına Batmış Olanlar

Allah buyurur:

Akrabaya,yoksula ve yolda kalmış yolcuya hakkını ver; fakat malını israf ederek saçıp savurma.

Çünkü saçıp savuranlar,şeytanların kardeşleridir.Şeytan ise Rabbine karşı çok nankördür. İsra,17/26,27)

Meal tefsiri de ayetleri şöyle açıklar:

Müslüman, tabii ve zaruri ihtiyaçları karşılarken israftan ve saçıp savurmaktan sakınmalıdır.  Çünkü  israf ve saçıp savurmak haramdır. Böyle davrananlar  Kur’an’ın  ifadesiyle “şeytanın kardeşleri olarak nitelendirilmişlerdir. Şeytanın kardeşleri olmak bir fazilet değil, kötülük ve  rezilliğin  zirvesidir.  Şeytan   Rabbine son derece nankör olan biridir. Allah buyurur:

Onlar, ne ticaret ne de alış-verişin kendilerini Allah’ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekat vermekten alıkoyamadığı insanlardır. Onlar, kalblerin ve gözlerin allak bullak olduğu bir günden korkarlar.(Nur,24/37

  Mahmt Toptaş hocamız da  ayetin açıklamasında şunları yazar:

   Mecnun Leylasına aşık olunca, bütün güzellikleri onda görünce; bağlar, bahçeler, sazlar, kızlar, saraylar, köşkler hiçbiri onun gönlünü eğleyemez olur.

   Allah’ın da kadın ve erkeklerden öyle er kişileri vardır ki almak, satmak, ticaret yapmak onları Allah’ın zikrinden, Kur’andan, namazdan, zekat vermekten alıkoyamaz.

  Onlar Allah’ın rızasını kazanıp cennetine girmeyi hedef kabul etmişler. Kırk bin metre koşucusunun koşarken hep ödülü düşündüğü, ayağına değen taşlara takılıp kalmadığı gibi, O er kişiler de Allah’ın rızasına doğru yürürken gözlerine takılan haram yüzlere ve gözlere, eline bulaşan haram olan, baş dödüren, köşe döndüren paralara takılıp kalmazlar. ( Şifa tefsiri,5/384)

İSRAF Bataklığına Batmış Olanlar

Allah buyurur:

Akrabaya,yoksula ve yolda kalmış yolcuya hakkını ver; fakat malını israf ederek saçıp savurma.

Çünkü saçıp savuranlar,şeytanların kardeşleridir.Şeytan ise Rabbine karşı çok nankördür. İsra,17/26,27)

Meal tefsiri de ayetleri şöyle açıklar:

Müslüman, tabii ve zaruri ihtiyaçları karşılarken israftan ve saçıp savurmaktan sakınmalıdır.  Çünkü  israf ve saçıp savurmak haramdır. Böyle davrananlar  Kur’an’ın  ifadesiyle “şeytanın kardeşleri olarak nitelendirilmişlerdir. Şeytanın kardeşleri olmak bir fazilet değil, kötülük ve  rezilliğin  zirvesidir.  Şeytan   Rabbine son derece nankör olan biridir. Mal saçıp savurarak şeytana kardeş olmak nimetin kıymetini bilmemek bakımından şeytanın nankörlüğüne ortak olmaktır. (Meali ve tefsiri,3/131)

Mahmut Toptaş hoca ayetin açıklamasında şunları yazar:

“Saçıp savuranlar, mal varlığını haram yollarda harcayanlar şeytanın kardeşleri olurlar. Bu tür insanlardan birine sormuşlar. En çok duymak istediğin haber hangisidir? Bu şeytanın kardeşi cevap vermiş. Babamın öldürülüp,  katilinin  yakalanması. Neden demişler?  Hem diyet alırım Hem de mirası yerim demiş. (Mahmut Toptaş, şifa tefsiri,4/418)

 (Meali ve tefsiri,3/131)

Mahmut Toptaş hoca ayetin açıklamasında şunları yazar:

“Saçıp savuranlar, mal varlığını haram yollarda harcayanlar şeytanın kardeşleri olurlar. Bu tür insanlardan birine sormuşlar. En çok duymak istediğin haber hangisidir? Bu şeytanın kardeşi cevap vermiş. Babamın öldürülüp,  katilinin  yakalanması. Neden demişler?  Hem diyet alırım Hem de mirası yerim demiş. (Mahmut Toptaş, şifa tefsiri,4/418)

Ziyanı yok, siz kuyumcu olunuz, ben demirci olayım; yeter ki hepimiz, şu vatan için bir çekice sarılıp çalışalım.(Mehmet Emin Yurdakul 

*Erzurumlu İbrahim Hakkı Efendinin Öğütleri

Başkaları hakkında güzel düşün,suizanda bulunma.

Herkese güzel gözle bak,kimseyi düşük görme.Hatta kendi nefsini herkesden alçak bil.

Haramdan ve şüphelilerden sakın.

Cömert ol.

Bütün işlerinde dostça, acele etmeden orta halli ol.

Dünya ve ahıret ehlinden her sınıf insana yaratılışına göre mülayim ol, yumuşak söyle.

Dilini güzel sözlere alıştır, hayırlı söyle,şirin cevap al.

Cümle hak hakkında hayır dile, herkese aynı şefkatle bak.

Dinini dünyaya sarma.Ona karşı minnetsiz ol.

İlim ve dini yay.

 Babasına ve annesine itaatli olan, evladını da kendisine itaatli bulur.(Erzurumlu İbrahim Hakkı)

Takdir gibi tahkir (kınama) da yerinde kullanılmalı ki, kıymetli olsun.

Gündüz kandilini hazırlamayan, gece karanlığa razı demektir.(Cenap Şahabettin) 

Herkeste olan dört şeyden dört şey meydana gelir:

İnatcılıktan rüsvaylık,

öfkeden pşmanlık,

Kibirden düşmanlık,

tembellikten de düşkünlük.

Kanaatten nasibi olmayanı dünya zengin edemez.

İyiliğe gücün yetmezse kötülük yapma.

Söylemediğin sözü söyleyebilirsin fakat söylediğini gizleyemezsin. Attar

Kendi elinle vereceğin bir akça, senden sonra verilecek yüz akçadan daha değerlidir.(Feriduddin)

Dünyanın ve maddenin şekilleriyle aynası kirlenmiş olan kalp nasıl parlar? Şehvetleriyle bağlanmış olan kalp Allah’a doğru nasıl yol alır?( Ataullah İskenderî)

Nerede olursak olalım ilim ana yurdumuzdur. Cehalet yabancı bir yer.(İbn Rüşd)

Kişi,  iyi arkadaşı ile ahlakını düzeltir,insanlığını yükseltir.Kişi kötü arkadaşı ile ahlakını ve insanlığını alçaltır ve kaybeder.( Nuh Mehmed Solmaz)

Allah katında durumunu öğrenmek isteyen, Allah için ne yaptığına baksın.Ahmed bin Hanbel)

Maddeye tapanlar deniz suyu içene benzerler. İçtikçe hararetleri biraz daha artar.(İbn Arabi)

Sıkıntılar, sevgilinin gönderdiği misafirdir; gelir ve gider. Önemli olan gönderenin hatırına o misafire sabredebilmektir.

Nice bilgin vardır ki hakiki bilgiden, hakiki irfandan nasipleri yoktur. Bu çeşit bilgin, bilgi hafızıdır, bilgi sevgilisi değil!

 Danışan pişman olmaz. İnsanı pişman eden, kendi görüşündeki ısrardır.

Sizin en kötünüz, söz taşıyan, dostların arasını bozan ve ayıp araştırandır. (Maverdi)

Haram kazanç kapıdan girdi mi hak pencereden çıkar 

Küçük günahları küçümseme, çünkü onlardan büyük günahlar dallanır, budaklanır.

Üç şey üzüntü ve kederi giderir. Gönlü açar.

Allah’ı anmak,

Allah dostu ile buluşmak,

 hikmet sahibi kimselerin sözlerini dinlemek.( Süfyan-ı Servi)

 Bir kılıcın kazandığı zaferi başka bir kılıç yok edebilir. Kalemle yapılan fetihler tarihe mal olur, tarihe yani ebediyete. (Cemil Meriç)

Gerçek Müslüman’ın ruhu cömert ruhtur. Bu ruhta haset yok, takdir vardır. Kıskançlık yok, gıpta, imrenme vardır. Gurur yok, vakar vardır. Zillet yok, tevazu vardır. Zem veya gıybet yok, hakikatı yerinde ve gereğinde söylemek vardır.(Sezai Karakoç )

Bilmiyorum demek ilmin yarısıdır.( İmam Malik)

Çok su ekini öldürdüğü gibi çok gülmek de kalbi öldürür. (Hz. Ömer.

Kadınlara hürmet et. Düşün ki, kadınlık insanlığın anasıdır.

Gençliğini eğlenmekle geçiren,ihtiyarlığını ağlamakla geçirir       

Başarılı olmak ve yükselmek, sırf gayretin meyvesidir; gayret ise iradenin ifadesidir.

Çalıştığın bir iş üzerinde herhangi bir güçlüğü yenmeden bir adım bile gerileme ve bil ki yılgınlık maskeli bir tembelliktir. (Prof. Ali Fuat Başgil)

ÖMÜR DEDİĞİN NEDİR?

Ömür dediğin nedir? dal da bir kuru yaprak.

Bin sene yaşasan, son durak kara toprak ( Necip Fazıl Kısakürek)

İstikbali düşünmemek maziyi unutturur; maziyi unutma istikbali hatırdan çıkarmaktadır.(Yusuf Akçura)

Türkiye’nin en mühim meselesi ve huzursuzluğun kaynağı, münevver ile halk arasında açılan zihniyet uçurumudur.

Son bin yıl zarfında İslamiyet ve Türklülük, zat ve sıfat olarak, öyle kaynaşmıştır ki artık İslamiyet Türklerin millî dini mahiyetini kazanmış ve bu iki unsurun birbirinden ayrılması mümkün olmamıştır.

Manevi kıymetlerin sarsıldığı devir ve cemiyetlerde , ahlaki ve içtimai nizam da sarsılır; artık fert ve cemiyetlerin sukut ve inhilali (parçalanma) de başlamış olur. ( Prof. Dr. Osman Turan)

Medeniyet alınır zannettik;  elbiseyi aldık ,insanı göremedik.    (Nureddin Topçu)

Elmas gibi ol ki yandığın zaman ne yerde külün ne gökte dumanın kalsın!(Arif Nihat Asya)

İnsanın bozulması

Cahilsin; okur öğrenirsin.

Gerisin; ilerlersin.

 Adam yok; yetiştirirsin, günün birinde meydana çıkıverir.

Paran yok; kazanırsın.

Her şeyin bir çaresi vardır.

 Fakat insan bozuldu mu, bunun çaresi yoktur.(Ahmet Hamdi Tanpınar)

 

 Sanma ey hâce ki senden zer ü sîm isterler.

“Yevme lâ-yenfeu” de “kalb-i selîm” isterler.

“Sanma ey hoca ki senden altın ve gümüş isterler

Hiçbir seyin fayda sağlamayacağı günde temiz gönül isterler.”  (Bağdatlı Ruhî,

bakınız,Şuara,26/87-89)

Merhum şeyh galip: İnsanın değeri

Hoşca bak zâtına kim, zübde-i âlemsin sen

Merdüme-i dide-i ekvân olan âdemsin sen” der.

  “ Ey insan,değerini  iyi bil; zira sen  bu âlemin özü ve kainatın göz bebeğisin”  (  Şeyh Galip)

 Lokman Hekim, oğluna şöyle dedi:

“Yapacağın işi daha önce bunu denemiş, tecrübeli kimselere danış!

 Çünkü onlar kendilerine pahalıya mal olmuş doğru görüşleri sana bedava verirler.”

Gece uzundur, uykunla kısaltma, gündüz aydınlık ve nurludur, günahınla o ziyayı bulandırma.

(Keşkül Dergisi)

 

 ZİYA PAŞA SÖZLERİ

“Ne günlere kaldık ey Gâzi Hünkâr,
Katır mühürdâr oldu, eşek defterdâr!”

 

Lanet olsun o mala ki, tahsiline onun

, ya din ola, ya ırz ya namus ola âlet.

 

Erbab-ı kemali çekemez nakıs olanlar

 Rencide olur dide-i huffaş ziyadan.

 

İncinmemek istersen eğer mülk-i fenada

 Bir kimseyi incitmemeğe hasr-ı meram et

 

İnsana sadakat yakışır görse de ikrah

 Yardımcısıdır doğruların hazreti Allah.

 

Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir

 Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir.

 

En ummadığın keşf eder esrar-ı derunun

Sen herkesi kör, alemi sersem mi sanırsın.

 

Afv ile mübeşşer midir eshâb-ı meratib;

Kânun-i cezâ âcize mi hâs demektir.

 

Bi-baht olanın bâğına bir katresi düşmez;

Bârân yerine dürr-ü güher yağsa semâdan.

 

 İslâm imiş devlete pâ-bend-i terakki;

Evvel yoğ idi işbu rivâyet yeni çıktı.

 

Bed-asla necabet mi verir hiç uniforma.

Zer-dûz palan ursan eşek yine eşektir.

Allah’a sığın şahs-ı halimin gazabından.

Zîrâ yumuşak huylu atın çiftesi pektir.

 

Ayinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz.

Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde.

 

İdrak-i maâlî bu küçük akla gerekmez.

Zira bu terâzi o kadar sıkleti çekmez.

Ziya Paşa 

ATA  S Ö Z LE R İ

“Gavurun ekmeğini yiyen kılıcını kuşanır”

“Ele verir talkını, kendi yutar salkımı”

“Hani kul daralmayınca hızır yetişmezmiş”

“İyi dost kötü günde belli olur”

“İyilik yap denize at, Balık bilmezse hâlık bilir.”

“Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.”

“Dökme (taşıma) su ile değirmen dönmez.”

“Yiğidi öldür ama hakkını yeme.”

“Kör ile yatan, şaşı kalır.”

“Sabreden derviş muradın ermiş.”

“Zulm ile abad olanın sonu berbat olur.”

“Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste.”

“Merdi Kıbdi sirkati ile övünür.”

( Mert çingene hırsızlığıyla övünür,).

“Şerefül mekan, bil mekan”

Bir makamın üstünlüğü o makamda bulunanla belli olur.

“Kendisi muhtacı himmet bir dede; nerde kaldı gayr ya, (başkasına) himmet ede.”

“İki kere düşün, bir kere konuş.”

“Eller ne derler?”

“Herkes ne der?”

“Bu güneşin altında söylenmedik söz kalmamıştır.”

“Otorite boşluk kabul etmez.”

“İs’linin yanında oturan da is, mis’linin yanında oturanda mis kokar.”

“Su gibi aziz ol.”

“Kılınç yarası geçer, dil yarası geçmez.”

“Evlenene Allah yardım eder.”

“Gavurun dolaştığı yerde ot bitmez.”

“Kurt dumanlı havayı sever.”

“İster isen Sulhu salah, hazır ol cenge”

“Her akıl bir olsa koyuna çoban bulunmaz”

“Uyku küçük ölümdür”

“Sen pisliği ortaya koy sineği Bağdattan gelir.”

“Kanı kan ile yıkamazlar, kanı su ile yıkarlar.”

“Taş atana ekmek at”

 “İnsana dayanma ölür, ağaca dayanma kurur”

“Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez.”

“İğneyi kendine batıracaksın, çuvaldızı başkasına”

“Satarken alıcı ol, alırken satıcı ol”

“Bir insan diline, eline ve beline sahip olursa kurtulmuştur.”

“Her geceyi kadir bil Her geleni hızır bil”

“Bu günün işini yarına bırakma”

“İnsana sığınma ölür; ağaca sığınma kurur ve çürür

 

 

Editöre Yazın